Terörün parasal kaynağını kesilirse, sorunu çözmek kolaylaşır... Tansu Çiller Hükümeti, PKK'nın bu kaynağına yönelik operasyonlar gerçekleştirdiğinde, "doğru" hamleleler yapıldığına dair toplumdan ciddi destek olmuş, bir duraklama dönemi yaşanmıştı... Aynı strateji şimdiki hükümet farkli biçimde uyguluyor. Hem de "tereyağından kıl çeker" gibi... Son yıllarda Diyarbakır ve ilçelerinde gerçekleştirilen operasyonlara bakıldığında, büyük çapta dişi hiht keneviri ekim alanları yerle bir oldu ve tonlarca esrar ham maddesi imha edildi... Bu operasyonların ardından Türkiye'de herkesin "uyuşturucu" denildiğinde ilk akla gelen Diyarbakır'ın Lice ilçesinde çeşitli bahanelerlere "kalkışmalar" yaşandı... Asıl mesele, devletin uyuşturucunun üzerine kararlılıkla gitmesiydi... Çünkü, kaynak kesildiğinde "saadet zinciri" kırılacaktı... MİT ve Jandarma'nın, Diyarbakır'da birlikte düzenlediği operasyonların sebebi de terörün kaynağını kurutmaya yönelik bir hamledir... Türkiye'nin bugüne kadar başına gelen faaili meçhul birtakım olayların nedeni, "kara para"nın önüne geçilememiş olmasıdır... Ne yazıktır ki, gelmiş geçmiş tüm hükümetler bunun önüne geçeçiğine, vergi rekortmenlerinin üzerine gitmiştir... "Kümesteki kazlar" ifadesinin esprisi de budur... Ne varki, kümesteki kazların sayısı azalırken, terörün kaynağı kayıtdışı para, bu ülkeyi iki defa vurmaktadır... İktidar ve muhalefet partilerinin "popülist" yaklaşımları yüzünden, bu ülkenin katma değer üreten kurumlarının yönetecileri, maalesef "pişmanlık" içindedir... Toplumsal bilinci harekete geçirecek olan STK'lar, günlük siyasetin etkisiyle bu konuda nedense sessizdir... Bizlere, "Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır" diye öğretenlerin, kümesteki kazlardan çok, merdivenaltına bakmaları, bu ülkede terör dahil, birçok sorunu çözecektir... Yeterki, devlet karanlık dehlizlere inmeyi istesin!..
