Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın, tarım arazilerinin korunmasına yönelik olarak TV'lerde yayınlanan "kamu spotu"nu spotunu izliyordum... Görüntü kalitesi ve metin harikaydı... Kara yüzeyinin yüzde 90'ında görülen erozyon nedeniyle 67 milyon hektarlık arazide toprak giderek kaybolurken, tarım arazilerinin yüzde 75'inin tehdit altında bulunduğu bir ülkede; ovalar başta olmak üzere tarım alanlarındaki betonlaşmayı hesaba kattığınızda, tehlike ortada... Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın bu uyarıları, gerçekten de yerinde... Yani, devlet herşeyin farkında... Ancak, hükümetin de elini kolunu bağlayan hatta çalışmalarını sekteye uğratan "Kurul ve kurum"lar var... DSP-MHP ve ANAP Koalisyonu'nda Kemal Derviş'le birlikte gelen AB dayatması bu kurumların kararları, hükümeti de da zaman zaman zor durumda bırakabiliyor... Tıpkı, "Tarım arazilerine sahip çıkalım" diye kamu spotu yayınlatan Mehdi Eker'in başına gelenler gibi... Eker'e kalsa, Terme'de organik tarımın yapıldığı bölgeye termik santral kurulması ister mi?.. Şehircilik ve Çevre Bakanı İdris Güllüce, aklının ucundan geçirir mi?.. Bu ülkede, Şeker Piyasası Kurumu var, şeker ithal eder olduk... Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu var, tütünümüzü bitirdik... Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu sayesinde de bu ülkenin tarım alanları ve doğal güzellikleri bir bir yok oluyor... Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın kamu spotunu izlerken kendi kendime sordum: "Bu yapıyla ve kafayla tarım arazilerini nasıl koruyacağız?..
