Allah, hiç kimseyi bir gün bile suçsuz yere hürriyetinden mahrum etmesin!.. Bu ülkede, iftira ve düzmece belgelerle hayatları karartılan binlerce insan vardır...
Başta bizim Ümit Ceylan olmak üzere Bafra'da güvendiğim gazeteci kardeşlerim "İnanılacak gibi değil" diyerek, Bafra İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Yiğit'in FETÖ-PYD soruşturması kapsamında görevden uzaklaştırılmasına anlam verememişti...
27 Nisan 2017'de yayımlanan KHK ile görevden uzaklaştırılan ve FETÖ-PYD soruşturması kapsamında tutuksuz yargılanan Mustafa Yiğit'in dün beraat ettiğini öğrendim, sevindim...
Bu ülkede, her şeye rağmen adaletin varlığını hissetmek umut vericidir...
Kumpas davalarda büyük yara alan yargıya güvenin yeniden tesis edilmesini sağlayacak böyle kararlardan sonra FETÖ'cü hakim ve savcılar tarafından mahkum edilen insanların da yeniden yargılanmalarının önü açılmalıdır…
HSK; FETÖ ile ilişkilendirdiği hakim ve savcıları görevden uzaklaştırıp güvenmediğini gösterdiyse, vatandaş neden devletin güvenmediğine güvensin?..
Allah, hiç kimseyi bir gün bile suçsuz yere hürriyetinden mahrum etmesin!..
Bu ülkede, iftira ve düzmece belgelerle hayatları karartılan binlerce insan vardır...
Mesela, FETÖ davalarında bile haklarında somut kanıtlar olmadığı halde tutuksuz yargılamaları sürdürülen insanlar olduğunu biliyorum...
Mahkemeleri etkilememek için ayrıntıya girmiyorum elbette...
Ancak, son günlerde peş peşe sona erdirilen davalar, en azından tutukluluk halinin cezaya dönüşmesini önlemektedir...
Hz. Ali, "İki şeyin sevabı ölçülmez" diyor. Bunun birinin "af", diğerinin "adalet" olduğunu söylüyor...
Burada sözü edilen "af", kamuoyunda "Kader mahkumları" içindir...
Yani, iradeleri dışında suça bulaşmak zorunda kalmış insanlardır...
Devletin askerine polisine silah çeken teröristler, ülkenin gizli sırlarını yabancı devletlerin istihbarat servislerine satanlar, kiralık katiller, haraç çeteleri, ırz düşmanları, çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunanlar, devleti ve milleti dolandıranlar değil elbette...
Bunların hepsinde "kul hakkı" var...
Devlet o işe karışmamalıdır…
Toltsoy, "Acı duyuyorsan canlısın. Başkalarının acısını duyuyorsan insansın" diyor...
Bizler de insan olmanın erdemiyle acı duyan insanların hissiyatlarını yansıtmaya çalışıyoruz…
Hepsi budur!..