Memlekette ekonomik sıkıntılar varsa, işsizlik artıyorsa ve bu gidişat sosyal hayatı olumsuz etkiliyorsa, belediye başkanları 'Bana ne?' diyemezler!..
Belediyeler, istihdam yükü başta olmak üzere alımları ve yatırımlarıyla bir anlamda piyasaya "Can suyu" vermeye çalışıyor…
Gelirleri kısıtlı olan ve kaynakları yatırımlara yetmeyen borç yükü altındaki belediyelerin pek çoğu arazi satışlarıyla belli oranda ayakta durmaya çalışıyor...
Bütün Türkiye'de benzer manzara var...
Eskiler ne güzel söylemiş: "Hazıra dağ mı dayanır?"...
Bu gidişat, ister istemez belediyeleri yeni kaynak arayışlarına yöneltecektir!..
Belediyeler, esnaflığın ötesinde, özel sektörle büyük projelerde ortak girişimler gerçekleştirerek, hem şehir ve ülke ekonomisine katma değer üretmeyi hem de istihdamı artırmayı planlamak zorundadır…
Özel sektör, "Güvercin" gibi ürkek bir duyarlılığın içinde özellikle bürokratik engellerin aşılması konusunda yılgındır...
Ancak, böylesine büyük projelerin içinde belediyeler olursa, siyasi desteklerle sorunları aşmak kolaylaşır...
Aynı zamanda OMÜ ve TSO başta olmak üzere ilgili meslek kuruluşlarıyla işbirliği yapılması halinde de şehirde oluşacak “Sinerji” moral verici olur...
Dün, Samsun'da 2019-2023 yıllarını kapsayacak “11. Kalkınma Planı Hazırlıkları” toplantısına katılan Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan'ın "Her ilin bir yol haritası olmalı" sözünün ardından yaptığı ziyaretlerde, “Samsun, sadece Türkiye’de değil dünya ölçeğinde söz sahibi olabilecek il konumundadır” açıklamaları, önümüzdeki süreçteki hedefler için bir işarettir...
Mesela, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ın, “Lojistik köy”projesindeki performansı ve geçmişte olmadığı kadar Samsun'da ihracatın artırılmasına yönelik açıklamalarının yanı sıra Rusya Federasyonu’nun Krasnodar şehrinden sonra Suudi Arabistan’ın Medine ve Yanbu şehirleri ile Samsun arasında tarifeli uçak seferlerinin başlatılmasına ilişkin çabaları da işaret edilen genel politikalarla örtüşmektedir...
Belediyeler; ekonomik, sosyal ve kültürel hayatın gelişmesinin de belirleyici unsurlarıdır...
Memlekette ekonomik sıkıntılar varsa, işsizlik artıyorsa ve bu gidişat sosyal hayatı olumsuz etkiliyorsa, belediye başkanları "Bana ne?" diyemezler!..
Çare “Genel” değil “Yerel” ölçeklidir…
Samsun'u, tıbbı cihaz ve cerrahi alet üretimi ve satışında öne çıkaracak olan MEDİKÜM Projesi, ifade etmeye çalıştığım ortak girişimler için bir “Cesaret” kaynağıdır...
Nasıl olur, hangi sektörlerde bu ortak projeler gerçekleşir bilemem!..
Dedim ya OMÜ ve TSO başta olmak üzere diğer STK'larla yürütülecek "Ortak akıl" ile bu şehirde milli ve yerli projelerin hayata geçirilmesi mümkündür!..
Belki de dünya ekonomi literatürüne "Kalkınmada Samsun Modeli" diye bir kavram girecektir!..
Bir şeyi gerçekten isteyen "Çareyi", istemeyen de "Bahaneyi" fazlasıyla bulur!..