Samsun’da yıkılıp yerine yenisi yapılacak olan Adalet Camii’nin kubbesinde yer alan 12 ton kurşunun İlkadım İlçe Müftülüğü tarafından satıldığı iddia edildi. Cami Derneği'nin avukatı Kemal Vehbi Gül, "Diyanet kendisine ait olmayan bir mülke sahip çıkmaktadır. Ceza hukukunda bu ‘gasp’ suçuna girer" dedi. lkadım İlçe Müftüsü Yahya Polat ise iddiaları yalanladı. Samsun'un İlkadım İlçesi'nde 40 yıl önce yapılan Adalet Camii, minare ve cami tabanında meydana gelen çatlamalar nedeniyle yeniden yapılmak üzere yıkıldı. Cami Derneği yetkilileri, yıkılan camideki para yapacak her şeyin İlkadım İlçe Müftülüğü tarafından kendilerinden habersiz satıldığını iddia ederek yargıya başvuma kararı aldı. KURŞUNLAR YARDIMLA ALINDI Belediye Başkanlığı döneminde belediyeye ait yeri camiye bağışlayan ve derneğin de avukatlığını üstlenen eski Samsun Belediye Başkanı Av. Vehbi Gül, "1973 yılında belediyeye ait arsaya benim belediye başkanlığım döneminde cami yapıldı. Camiyi, Yavuz Selim Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği topladığı yardımlarla yaptı. O dönemki dernek başkanı vefat edince yerine bugünkü başkan olan Ahmet Kalender seçildi. Zamanla camide oluşan hasarlar nedeniyle çatısında ve kubbesinde akmalar mevcuttu. Ahmet bey kapı kapı dolaşarak topladığı paralarla kubbeye 12,5 ton kurşun alarak kaplattı. Caminin kapı ve pencerelerinin tamamını alüminyum ve PVC yaptırdı. Camideki klimalar yine dernek vasıtasıyla alındı" dedi. KİME, KAÇ LİRAYA SATTIN? Meselenin yeni yapılacak cami olmadığını, eski caminin mallarının dernekten kaçırılması olduğunu öne süren Avukat Gül, "Diyanet kendisine ait olmayan bir mülke sahip çıkmaktadır. Ceza hukukunda bu ‘gasp’ suçuna girer. Sen derneğe ait olan malları nasıl alırsın ve satarsın. 12 ton kurşunu, alüminyum kapıları nereye, kime hangi şartlarda kaça verdin. Para kimde hiç bir şey belli değil. Aşağı yukarı 100 bin liraya yakın bir para var ortada" diye konuştu. DİYANET'E DE DAVA AÇACAĞIM Av. Gül, müftülüğe ihtarname gönderdiklerini, yanlış düzeltilmediği taktirde hukuki mücadeleyi başlatacaklarını söyledi. Av. Gül, “Biz bu paraları bunlardan alacağız bununla da kalmayıp görevini kötüye kullanan ve gasp gibi ağır bir suça tevessül eden ilçe müftüsünü de şikâyet edeceğiz. Eğer Diyanet bu işe gerekli hassasiyeti göstermez ise Diyanet İşleri Başkanı’nı da şikâyet edeceğim. Bizzat Diyanet İşleri Başkanı hakkında da dava açacağım" diye konuştu. 16 YILLIK EMEĞİMİZ HEBA EDİLDİ Adalet Cami Kız Kur’an Kursu Yaptırma ve Çevresini Güzelleştirme Derneği Başkanı Ahmet Kalender ise caminin yıkılma tehlikesine karşılık uzmanlar tarafından verilen rapor neticesinde caminin yıkılarak yeniden yapılmasına karar verildiğini belirtti. Kalender, "Yıkımdan önce ilçe Müftüsü ile oturup görüştük. Anlaşmamıza göre cami önünde hurdacılar toplanıp açık ihale yapılarak bu malzemeler en yüksek fiyattan satılacaktı. Ancak benim şehir dışında olduğum bir günde apar topar tüm malzemeleri satmışlar. Kurşunları sattıkları hurdacıyı buldum. 10 ton 380 kilogram kurşuna 47 bin lira verdiğini söyledi. Müftü ise kasada 26 bin lira para olduğunu söylüyor. Bu satışta bir hilede var. Biz kubbeye yaptırdığımızda 12 ton 750 kilo olan kurşun yerinden sökülünce 10 ton 380 kilogram düşmüş. Biz arkadaşlarımızla kapı kapı esnafı gezip kuruş kuruş yardım toplayarak bu kurşunları aldık. Bizim 16 yıllık emeğimizi bir günde kendi mallarıymış gibi yok fiyatına satıp parayı da kendi kasalarına koydular" diyerek sitemini dile getirdi. MAHALLE SAKİNLERİ DERNEĞE GÜVENMİYOR Dernek tarafından kendisine yönelik yapılan suçlamaları kabul etmeyen İlkadım İlçe Müftüsü Yahya Polat ise, "Cami yıkılması gündeme geldi, belediye bir firma ile yıkım için anlaştı. Yıkım gerçekleştirilmeden önce mahalle sakinleri bize gelerek derneğe güvenmediklerini, yeni caminin yapımını müftülüğün üstlenmesini istedi. Bu yönde yazılmış dilekçeler bizde mevcut. Biz de ihaleye çıktık ve bir firmayla anlaştık. Aldığımız paranın yüzde 60’ını Diyanet Vakfı'nın hesabına yatırdık. Geriye kalan kısmı ise yıkım işini yapan firmaya verdik. Biz burada haksız hukuksuz hiçbir bir iş yapmadık yapmayız da” diyerek eleştirilerin haksız olduğunu öne sürdü.
