Türkiye'de kaçakçılık suçu, yalnızca bir gümrük ihlali olmanın ötesinde; devletin mali düzenine, adil ticaret ortamına ve toplum güvenliğine yönelmiş ciddi bir tehdit olarak değerlendirilmektedir.
Türkiye'de kaçakçılık suçu, yalnızca bir gümrük ihlali olmanın ötesinde; devletin mali düzenine, adil ticaret ortamına ve toplum güvenliğine yönelmiş ciddi bir tehdit olarak değerlendirilmektedir. 2007 yılında yürürlüğe giren5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu,bu tehdide karşı oluşturulan en kapsamlı yasal düzenlemeyi ortaya koymaktadır.Kaçakçılık suçu cezası aşağıda belirtilen hallerde ayrı ayrı düzenlenmiş olup, her durum için kanunda ayrı bir ceza öngörülmüştür.
Kaçakçılık denilince birçok kişinin aklına sınır kapılarında bavullarla geçirilen mallar gelse de, gerçekte durum çok daha geniştir. Kanun yalnızca malların sınırdan usulsüz şekilde geçirilmesini değil; bu eşyaların bilerek satın alınması, satılması, taşınması veya saklanması gibi eylemleri de suç kapsamına almaktadır.
5607 Sayılı Kanuna göre kaçakçılık suçuna esas teşkil eden başlıca fiiller şunlardır:
- Eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmadan ülkeye sokmak,
- Aldatıcı işlem veya davranışlarla gümrük vergilerini ödemeden eşya ithal etmek,
- Geçici ithalat veya dahilde işleme rejimi kapsamındaki eşyayı hileyle yurtdışına çıkmış gibi göstermek,
- Kaçak eşya olduğunu bilerek ve ticari amaçla satın almak, satışa arz etmek, satmak, taşımak veya saklamak,
- Gümrük vergisinden muaf ithal edilen eşyayı amacı dışında kullanmak, satmak, devretmek veya bu özelliğini bilerek satın almak/kabul etmek,
- İthali yasak eşyayı ülkeye sokmak veya bu eşyaları bilerek satın almak, taşımak, satmak ya da saklamak,
- İhracı yasak eşyayı ülkeden çıkarmak,
- Gerçekleşmemiş ihracatı gerçekleşmiş gibi göstermek veya ihracata konu malın cins, miktar, nitelik veya fiyatını gerçeğe aykırı şekilde beyan etmek,
- (Ağırlaştırıcı hal) Kaçakçılığa konu eşyanın akaryakıt, tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol ya da alkollü içkiler olması,
- Ulusal marker seviyesi düşük veya hiç bulunmayan akaryakıtı üretmek, bulundurmak, nakletmek, satışa arz etmek, satmak veya bilerek ticari amaçla satın almak,
- EPDK izni olmadan solvent, madeni yağ, baz yağ, asfalt vb. ürünlerden akaryakıt üretmek, bunları doğrudan akaryakıt yerine kullanmak veya satmak, taşımak, saklamak,
- Tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol ve içkilere ait bandrol, hologram, etiket gibi işaretlerin taklitlerini imal etmek, ülkeye sokmak, bilerek bulundurmak veya satmak,
- Bandrolsüz, sahte ya da yanıltıcı bandrollü tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol veya içkileri üretmek, nakletmek, satışa arz etmek veya bilerek ticari amaçla satın almak.
Kanuna göre, bu fiillerin teşebbüs aşamasında kalması bile cezalandırılmak için yeterlidir; fiil tamamlanmış gibi değerlendirilir. Kaçak eşyaların değeri düşük olduğunda cezada indirim uygulanabilirken, değerin yüksekliği cezayı artırır. Aynı şekilde suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi de cezanın ağırlaştırılmasına neden olur.
Sonuç olarak, bu fiiller hem gümrük mevzuatı hem de kaçakçılıkla mücadele hükümleri uyarınca ciddi yaptırımlar doğurur. Bu tür eylemlerden dolayı soruşturma geçiren kişiler, süreci yanlış yönetmeleri halinde ağır mali ve cezai sonuçlarla karşılaşabilirler. Delillerin toplanması, savunmaların hazırlanması ve sürecin usule uygun yürütülmesi aşamalarında yapılacak en ufak hata bile telafisi güç sonuçlara neden olabilir. Bu sebeple, bu tür ciddi süreçlerdealanında uzman bir İstanbul kaçakçılık avukatından profesyonel destek almak,hak kayıplarını önlemenin en güvenli yoludur.